Işık İşçilerine Sesleniş

Baş Melek Rafael' in Şifa Kalbi

Bugün ve bu günler bahar bayramı ve hepimiz yeniden doğuşu kutluyoruz. Hepimiz bir kışı atlattık, kış yeniden doğuma ölmektir. Doğada her şey döngünün bir parçası olduğunun bilincedir ve yeniden doğmanın sessizliğinde uyur ve baharda yeşeren ilk yaprağa şarkı söyleyen bir kuşla uyanır. Fırtınalar kıştan kalan tortuları süpürür atar, toprağın altında bekleyen tohumların gün yüzü görmesi için yer yüzünü temizler, yağmurlar toprağın altında sabırla bekleyen tohuma yeşermesi için su ve cesaret verir, güneş bulutların ardında saklandığı yerden çıkarak dünyaya yeni gelen narin bebeği şefkatiyle ısıtır. Bütün bu elementler ve enerjiler bir araya gelir ve muhteşem zekanın döngüsünde her şey yeniden can bulmaya başlar. Hayvanlar yavaşlayan kan akışlarını hızlandırmak için aşkla birbirlerinin peşinden koşar ve Toprak Anayla barışık, hiçbir şeyden şikayetçi olmadan, endişe duymadan, kuruntu ve vesvese etmeden neşeyle, coşkuyla yeniden doğuşa katılır. Kozmik yaşamda hiçbir şey sonlu değildir, her şey döngünün parçalarıdır ve aksatmadan kendi ritmi içinde yoluna ve dönüşmeye devam eder.

Sevgili Işık İşçileri sizler uzun bir süredir bu dönüşüme hazırlandınız ve hazırlanmaya devam ediyorsunuz. Hepinizin hayatlarında büyük değişimler oldu, bazen canınızı yakan, sizi yalnız, parasız bırakan, artık devam edemeyeceğinizi dahi düşündüren anlar yaşadınız. Şimdi artık değişimin ağırlığının arttığı bir dönemdesiniz.

Şimdi Toprak Ana veya Gaia ya da Terra diye adlandırılan sevgili yer yüzü olan bu muhteşem zekanın kendini çok güçlü bir biçimde yenilemesini gözlemliyorsunuz. Bu değişim tüm evrende yankılanıyor. Bu muhteşem bir dönüşümdür, bunu yürekten kutlama zamanıdır, neşenizi, sevincinizi eksik etmeyin, kalkın dans edin. Kozmik hayatta hiçbir şey sonlu değildir, sadece bir döngünün dönüşümüne şahit oluruz. O sırada bir yığın olay geçer başımızdan, buna da hayat deriz.

Son zamanlarda post modern dünyayı saran ölüm korusuyla beraber güçlü bir değişim gözlemleniyor. Bu korku sadece insanların dünyasına ait bir korku ve hiçbir ordunun, hiçbir silahın, hiçbir yönetimin, hiçbir liderin, hiçbir dini inancın, hiçbir ilacın, modern tıbbın değiştiremediği, çaresiz kaldığı bir dev bir korku. Bu korku insanları kendi kurdukları düzenin içine hapsetmiş, bekletiyor. Herkes evinde oturmuş ve bekliyor. Çoğunluk neyi beklediğini de tam olarak bilmiyor.

Sevgili Işık İşçileri, bu dönemde lütfen kendinizi korku seline kaptırmayın. Bu dönem toplu eylemler, grup eylemlerinin olmadığı bir dönem, hepimiz izole edildik, şimdi kendi içimize dönme ve kendi kendimizin yenilenmesine yardım etme zamanı. Bunun oldukça sakin geçen bir dönem olduğunu görün ve içinize de huzuru çağırın ve kimseyi kurtarmaya çalışmayın veya hiçbir şekilde bir kurtarıcı beklemeyin, bir şeyi kabul edin, kimse kimseyi kurtaramaz, ancak herkes kendisine sahip çıkabilir.

Bu dönem kendi içinize dönme zamanı:

Bir yere oturun, sakin nefes alın, gözlerinizi kapatın ve doğaya odaklanın; Ağaçlara, yeşeren bitkilere, canlanmış, neşelenmiş olan doğa varlıklarına, onlar ışık olarak dolaşırlar çevrede, gözlerinizi kapatın ve onlarla iletişime geçin, onlara sevginizi, şükranlarınızı gönderin. Hayvanların neşesini, sevinciyle iletişim geçin, bu kutlamanın bir parçası olduğunuzu görün ve onlara katılın, yeniden doğuşa “Merhaba” deyin. Sizin ihtiyacınız olan hava, su, yiyecek ve ilaç hepsi orada, doğada, şükranlarınızı gönderin, iyileşmesine, artmasına, bereketlenmesine yardım edin.

Kendinize bu korkunun hiçbir doğaya ait olmadığını söyleyin, içinizde bunu hissedeceksiniz zaten. İçinizdeki korkuyu iyileştirin, içinizden geçip gitmesine izin verin ve yerine sevginizi yerleştirin. Beşerî düzlemde kalanlar kendilerini bu sele kaptırıp gidebilirler, siz onları kurtarmak için çabalamayın, bu sizin işiniz değil.

Hepimiz biliyoruz ki kendi içsel dünyamız değiştiğinde dış dünyada değişir, o nedenle hepimiz birbirimizden etkilenme sürecinden çıktık, kendi dünyamıza çekildik, şimdi o dünyayı bugüne kadar yaptığımız çalışmalar, yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle enerjisi daha yüksek bir seviyeye dönüştürüyoruz. O nedenle:

Zihninize geçmişe ait düşünceler, olaylar düşebilir, onlarla yüzleşin ve bırakın gitsinler, içlerinde her kim varsa ve her ne olduysa öfkelenebilirsiniz, bu olabilir ama sonra onun sizin öğrenmeniz, büyümeniz ve gelişmeniz için deneyimlerken orada rol almış bir karakter olduğunu düşünün, teşekkür edin içinizden ve vedalaşın. Eski enerjilerle zaman kaybetmeyin.

Şimdi müzik dinleyin, size huzur veren, aşk veren, içinizi kıpır kıpır ısıtan, keyif, neşe sevinç veren müzikler dinleyin. Resim yapın, renkleri kullanın, sanatçı olmak zorunda değilsiniz, sadece resim yapın, kağıtları kesip, yapıştırın, tuz hamurundan heykeller yapın, karalayın, boyayın. Renklerin anlamlarını ve enerjilerini öğrenin. Dans edin, kıvrak danslar yapın, müziği açın ve dans edin. Çiçeklerinizle, bahçenizle ilgilenin, elleriniz toprakla kirlensin, doğaya yakınsanız doğada yürüyüşler yapın. Yaratıcı işlerle uğraşmak iyileştirir ve hayatınızı olumlu yönde yaratmanıza yardım eder.

Bitkilerin şifalarını öğrenin, bitkilerin enerjileriyle çalışın, bütünsellik üzerinde çalışın, içinizdeki şifacının ortaya bilinçle çıkmasına yardım edin. Hepiniz el çakralarınızı çalıştırmayı biliyorsunuz, uygulayarak enerjinizi güçlendirin. Doğayı incitmeden, doğanın bir parçası olarak nasıl yaşayabileceğinizi öğrenin. Bu değişim sürecinde ve değişim oluştuğunda bütün bunlar çok işinize yarayacak çünkü yeni bir dünya bilincine geçiyoruz.

Bugüne kadar gelmiş, dallanmış ve budaklanmış bir düzenin bitişine şahit oluyoruz, eski dünya devşirildi. Şimdi korkuların iyileşmesi, adalet ve dürüstlük zamanı. Derinlemesine işlemiş olan sistemlerin değişmesi bir süreç gerektirecek ve bir kaosa da neden olacak olabilir. Sizler bu kaosun içinde olmak zorunda değilsiniz, sizler bugüne elinizden gelenin en iyisini yaptınız bu yüzden huzurla olanı olduğu gibi kabul edin, geçip gitmesine izin verin. Şimdi uğruna savaş verdiklerinizi sevgi ve şefkatinizle sarıp sarmalayın, onlara ancak bu yolla sahip çıkabilirsiniz.

Hayata ve onun tüm ifadelerine sevgiyle kalın,

MysiaLuna

Somnur vdK