top of page

İLİŞKİ TAKINTILARINDAN ÖZGÜRLEŞME


İLİŞKİ TAKINTILARINDAN ÖZGÜRLEŞMEK
Eğer geçmişte yaşadığımız bir kalp kırıklığını hala yüreğimizde tutuyorsak kendimize dengeli bir ilişki çekmekte zorlanırız. Eğer ilişkilere geçmişte yaşanmış hayal kırıklıklarının penceresinden bakıyorsak o zaman yeniden kendimize benzeyen bir aşk deneyimini çekeriz, hatta defalarca benzer deneyimleri yaşamaya devam ederiz. Görüntü değişir, isim değişir ama yaşananlar bir öncekiyle neredeyse aynıdır. Bizler anlayıp, öğreninceye kadar, bir başka deyişle aydınlanıncaya kadar bu deneyim tekrar edecektir. Bir şey var ki hayatımızın her alanında yaşadıklarımız her nelerse onları ancak sevgiyle kutsadıktan sonra arzu ettiğimiz olumlu deneyimi yaşamak üzere ilerleyebiliriz. Örneğin; Eğer her gün evinizi sevmediğinizi, o yüzden başka bir eve taşınmak istediğinizi tekrar ediyorsanız yeni bir eve taşınsanız bile benzer bir deneyim sizi orada bekliyor olacaktır. Oysa evinize şükrettiğinizde, her bir köşesine sevgi enerjisi koyduğunuzda yeni dilediğiniz gibi bir eve taşınıp, orada huzurla yaşamaya devam edebilirsiniz. “Bu evde yaşadığım tüm deneyimleri sevgiyle kutsuyorum, her şeye teşekkür ediyorum, şimdi benim için daha konforlu, daha iyi bir konumda olan yeni evime taşınıyorum”. Eğer durmadan şikayetçi olamaya devam ederseniz evren siz burayı aşıncaya kadar yani siz konu her neyse burada kendi gücünüzü görünceye kadar benzeyen bir deneyimle karşınıza çıkar. Aynı şey ilişkileriniz için de geçerlidir.
Gerek ebeveyn, akraba, arkadaş ve iş ilişkilerinde de kalbimizi kıran, bizi hayal kırıklığına uğratan deneyimler yaşarız ama bunların içinde bizleri en çok etkileyen aşk ilişkileridir. Aşık, çift olmak, hayatı en yakından paylaşmak sevgiyi deneyimlemenin en güzel yollarından biridir. İki insan karşılaştıktan sonra yürekleri kıpır kıpır, karınlarında kelebekler uçuşup, başlarında kavak yelleri esmeye başlar, birbirlerine âşık olmuşlardır. Her dakika, her an birbirlerini görmek isterler, bir saniye bile birbirlerini düşünmeden edemezler. Aşıklar soğukta üşümez, hastalanmaz, gülmek ve her şeyi, herkesi sevmek isterler, tüm canlılara yürekleri şefkatle doludur. İşte bu ilahi sevginin kaynağıyla buluşmak ve o sırada o seviyeye çıkıp, orada kalmak demektir. Her ne olduysa iki aşık birden yer yüzüne geri inerler, ilişki içinde bazı şeyler artık onlara yükümlülük olarak görünmeye başlamıştır. Kimileri bu duyguya bağımlı olurlar, ilk heyecan bittiğinde yeniden âşık olup, yeniden bulutların üzerinde dolaşmak isterler ve henüz ilişki bitmeden bir başka aşkın peşinden koşarlar, partnerleri için zorlu bir deneyimken kendileri de sevgiyi sadece aşkın şarabından birkaç yudum tadabilmek uğruna kocaman bir hayatı harcadıklarını geç de olsa anlayacaklardır. Kimileri sürekli içlerinde bir aşk gizler, bu aşk asla yer yüzüne inemez, sadece zihinde yaşanır, derin bir hüzün ve heyecanla karışık, dipsiz bucaksız bir aşktır.

Kısaca özetlemek gerekirse bu yer yüzünü insan bedeniyle üç farklı seviyede ruh deneyimliyor. Yer yüzü ruhları, aydınlanma yolunda olan ruhlar ve aydınlanmış ruhlar olarak tanımlayabiliriz.
Yer yüzü ruhları: Bu yer yüzünü deneyimlemenin ilk seviyesi olarak tanımlanır: Yer yüzü ruhları daha çok sahip olmakla ilgilenir, yer yüzündeki her şeyi kendi yararı için bir başkalarını ya da geleceği düşünmeden kullanabilir, harcayabilir, yıkım yaratabilir, kolayca saldırganlaşabilir, duyguları daha çok öfke, kızgınlık, kıskançlık, öç alma seviyesinde yaşar, kısacası henüz sevgi seviyesine doğru yükselme aşamasının başlarındandır. Bir gün gelir hayatında değişim yaratan bir şeyle karşılaşır ve değişim başlar, bu seviyede belki de defalarca yer yüzüne gelip farklı bedenler ve hayatlarda deneyimlediğinde aydınlanma sürecine adım atabilir. Aşkla, âşık olmakla ilgili duyguları henüz gelişmemiştir, aşkı cinsellik seviyesinde değerlendirir, her varlık gibi bir kez de olsa, belki çok kısa bir süre için koşulsuz sevgiyi deneyimler.

Aydınlanma sürecinde olan ruhlar: Bu yer yüzüne temelde geliş amaçları aydınlanmayı öğrenmektedir ve bu süreçte kendilerini kalp yani sevgi odaklı birçok deneyim çekerler. Bu deneyimler koşulsuz sevgiye gidinceye kadar onlarda kalp kırıklıkları yaratan deneyimlerdir. Aydınlanma sürecinde olanlar kolaylıkla birilerine bağlanırlar, arkadaşlarına, komşuna, akrabalarına sevgiyle yaklaşır ama bazen bu insanlardan beklentileri nedeniyle hayal kırıklığına uğrarlar. Kolayca âşık olurlar, sonra kendilerine mutlaka bir aşk, bir ayrılık acısı yaratırlar, bu onların yüreklerini koşulsuz sevgiye açabilmeleri için bir yoldur. Hayvanlar ve doğayla iletişim kurar ve hayvanlar aracılığıyla da sevgiyi yaşarlar. Merhamet ve sevgi arasındaki farkı anlayarak denge kurmayı öğrenirler.

Aydınlanmış olan ruhlar: Bu yer yüzünü iki yolla deneyimlerler; aydınlanılanıma yolunda olan ruhlara ışık tutmayı, rehberlik ederler ama kendileri de bir insan olarak kendi gelişim süreçleri içinde yer yüzü deneyimleri yaşarlar. Aşkı yürekleriyle değerlendirirler. Aşk onlar için aynı zamanda bir hayvanın, bir ağacın, her varlığın içindedir. Sevgiyi her yerde görür ve hissederler. Aydınlanmış ruhlar aynı zamanda kendi ruhsal gelişimlerinden de sorumludurlar ve onlar da yer yüzü deneyimleri yaşarlar.

Elbette hepimizin sevilmeye ihtiyacı var ama sevmeden sevilemeyiz. İki insan bir süre sonra sevgiyi, gerçek sevgiyi deneyimlemek için ilişkinin değişimine ayak uydurmalıdır. Aşkın bizi alıp yukarılara çekmesi, kanatsız bulutların üzerinde gezmek şahane bir duygu olsa da sevginin bu yer yüzünde, maddi alanda sürmesi için eylem gerekir, Buddha’ nın da dediği gibi “Eğer bir çiçeği beğenirsen onu kopartırsın ama eğer bir çiçeği seversen onu sularsın”. Aşkın yer yüzünde fiziksel ifadesi vardır ve sevgi burada eyleme dönüşür, kucaklaşmak, şefkat göstermek ve gerçekten dost olabilmeyi başarabilmektir.

Bizler, kendimiz tam olmadan, yani eksiklerimizi, gediklerimizi yerli yerine koymadan bizim için ideal olan, sağlıklı bir ilişkiyi hayatımıza çekemeyiz. Bunun açıklaması da aslında çok basit, siz eğer kendinizde eksikler görüyorsanız hayatınıza gelen ilişkiler sizin kendinizi tamamlamanız için iyileştirmeniz gereken yanı işaret ederler. Bu hayatınıza gelen tüm ilişkiler için de geçerlidir, elbette aşk ilişkileri çok güçlü öğreticidirler; kendimizi sevmeyi, hayatı sevmeyi, varlığımızı ortaya koymayı, gerçek kimliğimizi bulmayı öğreten deneyimlerdir. Her aşk yarası yer yüzünü deneyimleyen tüm cinsiyetler için aydınlanma sürecinde ilahi bilgeliğe açılmanız için koşulsuz sevgiyi hatırlayabilmeniz için rehberlik ederler.

Karşımıza çıkan her bir ilişki bize yeni bir şey öğretir, her bir ilişki yeni bir adımdır. Kimlerimiz bunu tek bir kişiyle öğrenmeyi seçeriz, kimilerimiz de farklı kimselerle ama kendimizdeki eksiklikleri tamamlayıncaya kadar bizim hoşlanmadığımız deneyimler yaşayacağızdır. Bir ilişkide bazen tek taraf ruhsal olarak ilerler, gelişir ve artık hayata daha farklı bakmaya başlar, yollar burada ayrılabilir. Bazen de bir ilişkiye başladığınızda henüz sizi destekleyen, tamamlayan bir ilişkinin nasıl olduğunu bilmiyorsunuzdur ve ilişki içinde bunu öğrenir, anlarsınız, burada da yollar ayrılabilir. İlişki ruhen bittiğinde siz halen korkularınız adına sürdürmeye çalışıyorsanız zorlanacaksınızdır ya da fiziksel olarak bitmiştir ama siz ilişkinin ağırlığını yüreğinizde taşıyor, o insanı asla unutamıyorsunuzdur veya içinizde kin, öfke ve kızgınlık taşıyor olabilirsiniz, her koşulda geçmişte her ne yaşandıysa ancak onları serbest bıraktığınızda, yaşadığınız ilişkiyi sevgiyle kutsadığınızda sağlıklı bir ilişki yaşayabilirsiniz. Unutmayın karşınıza çıkan insan sizinle bir süreliğine hayatı paylaştı, birlikte öğrendiniz, kendinizi tamamlamak için birlikte adım attınız, gücünüzü görmeniz için birbirinize bazı deneyimler yaşattınız ve bu yolla öğrendiniz. Artık tatsız deneyimlerle öğrenmek yerine sevgiyle kucaklaşarak güzel ilişkilere doğru yola çıkacaksınız.

İlişki takıntılarınızı serbest bırakmak için kolay ve basit bir çalışma hazırladım. Bu çalışmayı hedefe ulaşıncaya kadar tekrar edebilirsiniz.



9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

DOSTLUK

bottom of page