Ben Güvendeyim

Stres ve anksiyete yani kontrol edilemeyen endişe ve heyecan konumuza devam ediyoruz. Sizlerle bir kaç bitki paylaştım ve diğerlerini de paylaşmaya devam ediyorum. Herşeyin başı düşüncelerimiz. Düşüncelerimizin sürekli hayatımıza yön verdiğini, hayatımızı şekillendirdiğini hatırlayın. Sınırlı ve geçmişten gelen ve bilinçaltımıza oturmuş düşüncelerimiz bizi sınırlar oysa ben inanıyorum hatta inanmaktan öte biliyorum ki bizler neredeyse sınırsız olasılıkları olan varlıklarız. Bütün herşey olumsuz düşünce alışkanlığımızı def edip yerine iyi niyetlerimizi yerleştirmek. Stresin kaynağı aslında sizin bilinçaltınızdan gelen bir korkunuzdan kaynaklanır. Stres hissetiğiniz anda “Ben şu anda neden korkuyorum?” sorusunu sorun kendinize.Etrafınıza bakıp o sırada nerede ve ne yapıyor olduğunuza dikkat edin. Derin enfes alın, bunu tekrar edin sakinleşinceye kadar. Eğer zaman basıncı yaratıyorsanız, zaman siz telaşlandıkça hızlanır, sakinleştikçe yeterince zamanınız olduğunu çok rahat görebilirsiniz çünkü bu evrende işler böyle yürür. Şimdi kafanızdaki korkunç senaryoları çöpe atın. Bir derin nefes daha alın ve her neyse korktuğunuz o şeyin sadece bir düşünce olduğunu ve değişebileceğini düşünün ve buna inanın. Ben değiştirdim ve herşey değişti. Olasılıklar sonsuz bunu unutmayın. Bol su için, bunu size sürekli hatırlatıyorum. Günde iki litre su için ve içerken “Işık olsun, şifa olsun” deyin. Bilim adamı Masaru Emoto’ nun pirinç deneyiminde neler olduğunu izlediniz. İşte çok açık olan bir şey var ki “Düşünce bir enerjidir ve maddeye dönüşür”. Öyleyse kendinizi olumlu, aydınlık, ışıklı, sevinçli, sevgi ve şefkat dolu düşüncelerle besleyin. Ayna çalışmasını çok seviyorum. Aynaya bakın ve o güzel yüze “Seni seviyorum ve bugün seni mutlu etmek için ne yapabilirim? diye sorun, bunu bir kaç kez ardarda yapın. Kendinizi sevin, çevrenizdekileri sevin, hayvanları, ağaçları, bitkileri sevin, dünyanın bizlere sunduğun nimetleri sıralayın ve onların varlığına şükredin. En çok kendinizi sevin ki başkalarını sevmek kolay olsun. Sevildiğiniz bilincine vardığınızda çevrenize ışık yayarsınız ve güzellik aslında bu ışıktır. “Ben bedenimdeki her hücreyi seviyorum” Bedeninizi sevin, onu şımartın, saygı gösterin, ona güzel bir ortam yaratın. Sağlıklı gıdalarla besleyin, yediğiniz-içtiğiniz herşeyin size şifa vereceğinin ya da hasta edeceğinin farkındalığında olun. Şunu hatırlatın kendinize “Ben buna değerim” Geçmişte yaşadığınız sizi üzen, sıkıntı veren bütün deneyimlerinizi affedin, bu sahnede rol alan kendinizi ve diğerlerini affeddin. Bu çok önemli bir çalışma çünkü geçmişten sürükleyip getirdiğimiz bütün öfkeler sadece bizim hayatımızı daha zor hale getirebileceği gibi hastalanmamıza neden olacaktır. Neden olduğunu biliyorsunuz, öfkenin sudaki pirinci ne hale getirdiğini gördünüz, eğer biz kendimiz bir öfke fıçısı olursak sonuçta aslımız aynı küflü bir kavanoz pirinç gibi olacaktır. Kendi iç belgeliğinize inanın ve güvenin. Hepimizin içinde evrenin bilgeliğiyle bağlantı vardır çünkü bizler de bu evrenin parçasıyız. Gün boyu sezgilerinizi bir yanınıza alın ve iç bilgeliğinize güvenerek ve iç sesinize-yüreğinize danışarak kendinize parlak deneyimler yaratın, şansı, bolluğu, bereketi, sevgi dolu insanları kendinize çekin. “Ben iç bilgeliğime güveniyorum.” Bu gün hayatımızda tek bir gün ve her gün gibi özel çünkü bir daha yaşamak için başka bir şansımız olmayacak o nedenle o günü iyi değerlendirin. Verimli ve tam hissedin ki öyle geçsin. “ Benim için günün her anı güzeldir. Ben kendim huzurum, her gittiğim yere huzur taşırım ve benim ilişkilerim de huzurludur. “ Dünyanın en çok ihtiyacının olduğu şeyin huzur olduğunu konuşuyoruz , eğer kendi iç huzurumuzu sağlarsak gittiğimiz heryere de bunu taşırız ve kendi içi huzurunu çevresine yayan insanlar artıkça elbette insanlıkta huzura kavuşmaya başlayacak, dünya daha yaşanılır bir yer olacaktır. Her zaman güvendesin, evrenin bilincinde ve bilgeliğinde. “Ben daima güvendeyim” Hayata ve onun tüm ifadelerine sevgiyle kalın. Şifa OL’sun